ANTALYA’DA OSGB ÖLÇEĞİNDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİNE KRONOLOJİK BİR BAKIŞ, SORUNLAR,YAKLAŞIMLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
6331 Sayılı İş yasası çıktığında çocuklar gibi sevindik. Artık ismiyle cismiyle bir iş yasamız olmuştu. AB veya İLO zorlamasıyla olsa da olsun dedik. 1989 yılından bu yana Askerlikte bile İşyeri Hekimliği yaptım ve bu sektörde geçen yıllarım içinde İş Güvenliği Uzmanları ile birlikte çalıştık, onlarla birlikte kurul toplantıları yaptık. Saha ve ortam gözetimleri yaptık. Bu yasa hepimiz için bir umut,yeni bir çözümdü. Gazete ve TV’lerde yankı buldu. Apartmanlarda kapıcılar, artık bir kişi bile sigortalı olan işyerleri Antalya’ da da işyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı hizmeti alacaktı. Toplum şaşırtıcı biçimde bu olaya hazırdı, aslında hiçbir olumsuz tepki de vermedi. Yasalara saygılı bazı vatandaşlar ise hemen harekete geçip firmalara yönlendi ancak bu sevinç kısa sürdü . Zamanın Çalışma Bakanı seçim çalışması sırasında Urfa da çıkıp halka biz bu yasayı çıkardık ama en az 2 yıl hiç kimseyi denetlemeyeceğiz dedi. Haydiiiii....
Bebek doğmadan ölmüştü. Ölü doğan bir Yasa yada seçime alet edilen kadük hale getirilen bu yasaya kim uyacak , kim önlem alacaktı? Vah Ülkem vah ki , vah…
Yine de Antalya da İş Sağlığı ve İş Güvenliği Hizmeti vermek üzere OSGB kurdum. Halkı , işvereni ikna edip yasayı(?) hatırlatıp çalışmaya başladık. Bu kez de manzara şuydu; Bu sektörü rant kapısı olarak gören ve hiç bu sektörle uzaktan yakından alakası olmayan kişiler Antalya da Osgb tabelalarını asıp paçaları sıvadılar. Antalya gibi Sanayisi olmayan bir ilde İş Güvenliği ve İş Sağlığı Hizmetleri sunmak üzere 100 ün üzerinde Osgb firması olmuştu. Üstelikte Ölü doğan bir yasa var ve Fiyat ve Ücret baremi yoktu. En düşük rakamı teklif eden , iş yapsın yada yapmasın ,yetkisi olsun yada olmasın işi kapıyordu. Üstelikte Danışmanlık Firması adı altında Osgb olmayan yada hiçbir vasfı olmayan kişiler Risk Analizi yapıyor(?) insanları topluyor göstermelik Eğitimlerle kişi başı paralar alıp vurgun vuruyordu. Risk Analizi dedikleri ve halka verdikleri imzasız ve tek bir elden çıkan ayrıca işyeri ile hiç ilgisi olmayan bu kitapçıkları topladıkları kalabalık işverenlere en az 100 TL den satıp vurgun vuruyor ve deniz bitince ortadan kayboluyorlardı.
İş Güvenliği, İş Sağlığı , Risk Analizi,Eğitimler, Acil Eylem Planları bahane Rant ise şahane idi. Yaklaşık 5-10 TL ye mal olan kitapçıklar en az 100 TL den satılıyor ve bu konuda ne bir denetim ne de engel vardı .Maalesef bu olayda bazı Esnaf Oda ve Yönetimlerinin de ikna edildiği ,toplu uygun fiyat alındığı ifade edildiği hatta üyelerini topladığı ve yönlendirdiği aşikardır. Osgb ler 50-100 bin TL lerle kurulurken ve şakır şakır vergi öderken bu Danışmanlık Firmaları yada şahıslar bir kuruş vergi ödemeden , maaşlar ödemeden vurgun yapıyordu. Sözde İş Sağlığı ve Güvenliği hizmeti verdiğini söylerken ne İsg Katip sistemi ataması ne tespit öneri defteri ne de ziyaret yapıyor , fatura götürüp tahsilat yapıyordu. Bakanlık Tüm Ülkede ve Antalya’da Osgb Firmalarını denetlerken bu Danışmanlık adı altında çalışan firmalara hiçbir yaptırım uygulamayıp kapatma yada ceza vermeyince 100 ün üzerinde olan Osgb firması bunlarla birlikte iki katına çıkıyordu. Fiyat baremi yok , denetim yok Antalya da 200 firma İş Sağlığı ve Güvenliği hizmeti veriyor Sanayi yok ,İşyeri sayısı az olduğu gibi denetimde olmayınca iki- üç firmadan sadece biri hizmet alıyor ,diğerleri ise bana bir şey olmaz bekleyeceğim modunda vurdum duymaz davranıyordu. Hakikaten de öyle idi ancak Ölümlü iş kazası olmadan hiç kimse o firmaya denetime gelmiyordu. Örneğin aynı yerdeki komşu iki işyerinden biri bizden iş sağlığı ve iş güvenliği hizmeti alıp aylık ödeme yaparken diğeri umursamıyordu. İki yıl sonra bizden İş Güvenliği hizmeti alan firma şunu söyledi; Hocam biz sizden iki yıldır İş Sağlığı ve İş Güvenliği hizmeti alıyoruz sağ olun gerçekten düzgün çalışıyorsunuz bizde her ay ödeme yapıyoruz.Karşıdaki komşum 2 yıldır hiç İş Sağlığı ve İş Güvenliği adına ne bir hizmet alıp ne de ödeme yapıyor ve 2 yıldır ne gelen, ne giden, ne denetleyen kimse var.Peki Ben Enayi’miyim dedi. Cevap veremedim. Ben de bu soruyu o dönemde ki Bakan beye yazılı olarak sordum.Cevap alamadım. Sonuç ise o işyeri , artık hizmet almıyor.
Tabii bununla kalsa yine iyi. Ardı ardına Az Tehlikeli işyerlerine gelen şimdi 2023 yılına ertelenen yani yaklaşık 10 yıl ertelenen ve zaten ölü doğmuş bir yasa var. Eğer Soma gibi iş kazaları yaşanmasa, Eminim ki Çok Tehlikeli ve Tehlikeli iş yerleri de ertelenecekti. Oteller gibi içinde Çamaşırhane buhar kazanı, Restaurant şeklinde çok tehlikeli bölümleri barındıran işletmeler ne ilginçtir ki Bürolarla aynı Az Tehlikeli olarak değerlendirilip sayıları 50 kişi altında ise Yasa kapsamı dışında kalıyordu. Üstelik te Sicil açılışında SGK Memuruna Tehlike sınıfını işveren yazdırıyor idi. İşveren isterse Az Tehlikeli yazdırır ,eğer ortaya çıkarsa yanlışlık olmuş deyiverirdi. Oh ne ala Memleket…Böyle bir ortamda Antalya da İş Sağlığı ve İş Güvenliği Hizmeti vermek Deveye hendek atlatmaktan çok daha zordu gerçekten. Ne yazık ki ,haksız rekabete , fiyat skalası olmayan ve OSGB sayısında hiçbir kısıtlama yapmayan , Çok Tehlikeli yada Tehlikeli işyerlerini İSG Katip sisteminden bile denetlemeyen, yaptırım uygulamayan ve sürekli ertelemelerle baltalayan yetkililer bu sektörün ölümüne neden olacaklardır. Yasa’lar uyulmak ve uygulanmak üzere hazırlanır. Ertelenen,itilip kakılan ve denetim yapılmayan yerde yasa’dan söz edilemez.OSGB lerin açılışta ve her 5 yılda ödemiş olduğu ciddi rakamlı aidatların İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmeti almayan işletmelerin denetimi ve İş Güvenliğine kavuşması yani kayıt altına alınması için kullanılmasını ve ayrıca OSGB lerdeki İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanlarının hizmet bedellerini ödemek üzere bir fon kurulup işveren ödemeleri bu fonda toplanıp sonra her ay düzenli OSGB nin banka hesabına aktarılarak Mesleki Bağımsızlığı sağlaması mutlaka gerekli olup bir çok İş Kazasını önleyip İş Güvenliği Uzmanlarının suçsuz yere cezalandırılmasının da önüne geçecektir. Bakmış oldukları işyerlerinden aldıkları hizmet bedelleri OSGB çalışanlarının başında Demokles’in kılıcı gibi durdukça , eksik veya hatalı hususları yazarsam işten atılırım korkusunun ortadan kaldırılıp gerçek anlamda Mesleki Bağımsızlığa kavuşturulmadıkça ve hizmet almayan İşverenler denetlenmedikçe Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği ve İş Kazaları sonrası ölümler azalmayacaktır. Amaç üzüm yemekse bu amaca doğru hep birlikte olalım, lakin amaç bağcıyı dövmekse yukardaki ifadelerin hiçbir önemi yoktur. En Temel hak Sağlıklı Yaşam Hakkıdır. Saygı ve sevgilerimle… DR.YAVUZ İPEKLİ